Şiirleri özellikle Alevi-Bektaşi toplumu içinde çok yaygın olan Yemini'nin kesin olarak doğum ve ölüm tarihleri bilinmemekle birlikte, eserlerinden ve bazı kıyaslardan 15.yüzyıl sonları ve 16.yüzyıl ilk yarısında yaşadığı sanılmaktadır.
Yaşamı hakkında o çağlarda yaşamış tezkerelerde yeterli bilgi verilmemektedir. Asıl adının Ali olduğuna dair rivayetler vardır. Akyazılı İbrahim Dede zaviyesinde hizmet ettiği ve "Yemini" mahlasını burada iken yazdığı şiirlerinde kullandığı anlatılır. Yemini'nin şiirleri genellikle hece vezni ile yazılmış olmakla beraber, bazı şiirlerinde aruz veznini de kusursuzca ve ustaca kullanmıştır. Şiirlerinin toplu olarak bulunduğu bir divanı şimdiye kadar ele geçmemiştir. 1519 yıllarında yazıldığı sanılan ve Hz.Ali'nin menkabe niteliğinde methiyelerini ihtiva eden "Faziletname" adlı bir eseri vardır.
Alevi-Bektaşi edebiyatı ve yaşayışı üzerine çıkan matbuatlarda Yemini'nin şiirlerine sıkça rastlanır. Bu şiirlerin bir bölümünde tıpkı Seyyid Nesimi'de olduğu gibi hurufi temaları da işlenmiştir.
Tarihi kaynaklarda Yemini'nin hayatına dair pek fazla bilgiye rastlanmamaktadır. Bu sebeple yazıma eserleriyle devam edeceğim.
Dediler zi keramet kanı Hayder
Dayanmaz derdimin dermanı Hayder
Hakk'ın kudreti sende ayandır
Velayet mülkinin sultanı Hayder
Kamu mümin'lerin kalbinde mihrin
Olubdur dini hem imanı Hayder
İmamü'l Müttekinsin bellü bayık
Erenler merdinin merdan'ı Hayder
Behişt ehline saki'i ezelsin
Hakk'ın sende erer ihsanı Hayder
Yemin derdmende kıl inayet
Dalalette komagıl anı Hayder
------------------------------------------
Ey saçı küfr-i siyah ü vey ruh i imanımız
Dest-i kudretten yazılmış vechine Kur'anımız
Men nice terk eyleyem hüsnnü cemal'in bilmezem
Cünki sensin can içinde can ü hem cananımız
Zahid ü abid bana der kim seversin hubları
Kim ki sevmez hubları oldur bizim şeytanımız
Ahsen'i surette gösterdi cemalin Ahmed'e
Leyletü-l-edrada fazl-ı Haliku-l-insanımız
Dünyevi mü'minlere zindan etmiştir Mustafa
Hakk bilür cennet olur vaslın ile zindanımız
Enbiya vü evliye'dır gösteren esrar-ı din
Zülf ü kaş u kirpiğinden mu'ciz burhanımız
Ey Yemini aşıka ilm ü amel arz eyleme
Aşıkın sem'ine sığmaz defter ü divanımız
------------------------------------------
Her gönül kim nur-i Hakk'dan zer gibi saf olmadı
Bu sıratullah içinde ehl-i a'raf olmadı
Arif-i nefs olmak istersen özünden vakıf ol
Arif-i nefs olanın da'vası güzaf olmadı
Hayme-i miad-ı Musa'dan haberdar olmayan
Ol simurg-ı Lamekan'ın menzili kaf olmadı
Nüh felek burcunda her kim ehl-i ebrar olmaya
Kaf ü nun emri içinde nun ile kaf olmadı
Men reanı Faz-ı Hakk'dan zahir oldu aleme
Özünü bilen bilür Hakk-ı sözüm laf olmadı
Levh-i Mahfuz-ı İlahi'dir cemal-ü bü-l beşer
Şol özünden bihaberler ehl-i insaf olmadı
Ey Yemini çün Kelamullah-ı natıkdır sözün
Görmeyen ayn-el-yakın bu yolda sarraf olmadı
-----------------------------------------
Lam elifden arşa pervaz eyledim
Kaf ü nun'den başıma tac eyledim
Nüh felek burcunda kurdum haymeyi
La mekan mülkini tarac eyledim
Kuvvet ü savt ü kelam nutku ruh
Cümlesini hüsne muhtac eyledim
Suret-i şabin katat görmek içün
Perde puşi gör ne mi'rac eyledim
Beyt-i mamur içre mesken tutalı
Ey Yemini günde bin hac eyledim
--------------------------------------
Limaallah'ın makamı vech-i Fazlullah imiş
Limenilmülkün lisanı nutk-i Fazlullah imiş
Kaf ü nun'un natıkı hem kainat'ın Halik'i
Küntü kenz'in aşık u maşuk'u Fazlullah imiş
Kuvvet-i savt u kelalın mebdei vü menşei
La mekan'ın gencinin sahibi Fazlullah imiş
Alem-i zat ü sıfattan ayni vü mahiyyeti
Hem münezzeh cümlesinden Zat-ı Fazlullah imiş
Gösteren esma-i hüsna öğreten esma-i kül
Söyleyen Taha vü Yasin ya'ni Fazlullah imiş
Sahib-i tenzil ü te'vil ü kitab-ı asman
Ol kelamullah-ı natık ya'ni Fazlullah imiş
Enbiya vü evliyan'nın ma'budu hem maksudu
Adem ü Havva'ya mazhar hüsn-i Fazlullah imiş
Leyletü-l-esra'da Ahmed gördüğü vech-i İlah
Suret-i şabin katat ya'ni ki Fazlullah imiş
Nüh felek ü çerh ile seyr eyleyen şems ü kamer
Beyt-i ma'murun esasi sakfı Fazlullah imiş
İsm olan bilkuvve vü bilfii'l fa vü dad ü lam
Ey Yemini her irenin namı Fazlullah imiş
----------------------------------------
Yemini'nin şiirlerine "Faziletname" adlı kıymetli eserinden bir bölüm eklemek istiyorum.
AHVAL-İ CEBRAİL EMİN VE KUTB-U ZAMAN
Gel ey söz ehli söyle yine sazın
Gönülden nutka cem eyle niyazın
Dilinde var iken fırsatı rivayet
Bu (dördüncü) fazilette beyan et
Bilirsin fazlı şaha yoktur nihayet
Ne hakkın ettiğini eyle rivayet
Olursun cümle ilm içinde mahir
Tamamın diyemezsin onun ahir
Eğer kağıt olsa yerler felekler
Yazarsa cümle adem alem-i melekler
Tamam olmaya bil vasfı Hayder
Kitab etseler ger erince mahşer
Tevarihten ne kadara dinledinse
Rivayatın sahihin anladınsa
Bize ondan beyan eyle kardeş
Kı müminler işitsin onu kardeş
Var iken elde fırsat söylesin dil
Geçer durmaz bu devran fanidir bil
Zayi etme demi nutka ağız ile
Sakın bu fırsatı fevt etme söyle
Cihan dar-ı fenadan geçti bil
Fenaya gönül verme çare kıl
Beka darına çün azm edeceksin
Bu menzilden bilirsin gideceksin
Fenada kıl beka darına dirlik
İkilik perdesinden geç eyle birlik
Cihan ziynetini ihtiyar-ı fahr et
Sana sen lutf eyle kendini yar et
Cihan yar-ı vefasızdır vefasız
Sen onu sevme vefasızdır vefasız
Havayi nefsi bırak rahmana uy
Sana kim dedi var şeytana uy
Rizayet ile şehvet marazından
Ki dirlik hasıl olur bu garazından
Münezzeh kıl özünü levhi laabdan
Ki haktan ayrı düşme ol sebepten
Özünü kurtar bu zülmani kafesten
Henüz ayrılmadan cismin nefesten
Adın zahid vurursun kuru lafı
İşin riyadır hak sözü olmaz sana kafi
Özün sofi derviş oldu bakarsın
Halayıkten hürmet azmet umarsın
Nakli nakl edersin laflar vurursun yalandır
Daha acep acep cümle ef'alin filandır
Onu bilmezsen ömrü zeyde el verirsin
Eline girse tenha yalvarırsın
Hemen arzuyu nefs ile ezersin
Libas zühd ile tafra satarsın
Gerçe suretin Adem ama özün dev
Halkı ezdirirsin eylersin dev
Ki mühib olsa bu mahluk seraser
Sana olmaya şöhrette beraber
İşin sonunu fehm ele ey miskin
Dimağını eyleme kibr ile perkin
Sana eğer izzet bu helayik
Bu resm ile anlaşılmaz hakayık
Sana put olmasın bu cihanı namus
Yakınlık oduna yak şem'i fanus
Riya fiilini sen terk kıl
Bend'i hakikati dinle gönlünde berk kıl
Fesada vermiş nefsi emare dimağın
Hazana ermiş kurumuş bostan bağın
Dışın sofi için dopdolu şektir
Bu resm ile kişi hilkatinde eşektir
Safatın Adem ef'alin şeytanı
Ne umarsın bu şerkten ey mürai
İblis şafatından gel beri ol
Babı erenler hakderi ol
Zümre-i şeyatine riaya olma
kalma bu esfelde hakka na olma
Erişmeden sen içinde azabın
Niçin dermiyesin ruşen hesabın
Derdine çamur sıvansın pünhan edersin
Niçin sen seni nihanı edersin
Özün de etme insan iken adın
Ne idi bunca kedduretlerin bunca muradın
Çün evvel bu imiş maksudu ermek
Yakininden yakin ol hakkı görmek
Hadis içinde bu sözdür elhak
Kendi özün bilen olur hak
Men arefe nefse fakat arefe Rabbe
Özün bilenden olur talib-i agah
Bilir her yerde hazırdır ol Allah
Muhit olan yakin olur cihana
Eğerçi nutkadır her türlü ana
Gözün görüp işittiğini bil
Ol dem asan olur cümle müşkil
Onun lutfunu bil ehl-i yemin ol
Cümle vesvas şeytandan emin ol
Hakkın nutkunu haktan gayrı bilme
Ateş-i cehl ile kuyu kaz bilme
Sana kim dedi bi marifet ol
Eriş muini rahmanı sıfat ol
Seyf-i riyazetle şeytanı katl et
Azabı hilm ile zail et
Tevazu ile kes kibrin başını
Zayi eder kibir erin işini
Hased başını kes sıdk ile derviş
Haseddir adamı eyler bed endiş
Kanaat ile hırsın boynunu vur
Ki kılmasın seni Allah'dan dur
Edip halka tevazu hem sehavet
İnsan isen eğer kıl bu nushu adet
Ef'al-i riyayı terk eyle kamu
Hilkat-ı insana reva mıdır tamu
Çünki sensin sui arza halife
Ne layıktır olasın ehl-i ciyfe
Özünü bil ey evlad-ı adem
Ne hilkatsin yakin ey nur-u alem
Yakin bil ki bu sözü ey nur-u dide
Senin için halk olundu aferide
Özün sultan velakin kulluğu kaabil
Reva mıdır olasın şekl-i şemail
Kim ki bilir esma ile zatı
Tecelli eyler seyr eder her safatı
Yemini'nin sözü ruş-u beyandır
Eğer fehmin var ise güneş ayandır
TRT'nin hazırladığı "Ulu Ozanlar" adlı belgesel serisinin Yemini ile ilgili bölümünü seyretmek için tıklayınız.
Yaşamı hakkında o çağlarda yaşamış tezkerelerde yeterli bilgi verilmemektedir. Asıl adının Ali olduğuna dair rivayetler vardır. Akyazılı İbrahim Dede zaviyesinde hizmet ettiği ve "Yemini" mahlasını burada iken yazdığı şiirlerinde kullandığı anlatılır. Yemini'nin şiirleri genellikle hece vezni ile yazılmış olmakla beraber, bazı şiirlerinde aruz veznini de kusursuzca ve ustaca kullanmıştır. Şiirlerinin toplu olarak bulunduğu bir divanı şimdiye kadar ele geçmemiştir. 1519 yıllarında yazıldığı sanılan ve Hz.Ali'nin menkabe niteliğinde methiyelerini ihtiva eden "Faziletname" adlı bir eseri vardır.
Alevi-Bektaşi edebiyatı ve yaşayışı üzerine çıkan matbuatlarda Yemini'nin şiirlerine sıkça rastlanır. Bu şiirlerin bir bölümünde tıpkı Seyyid Nesimi'de olduğu gibi hurufi temaları da işlenmiştir.
Tarihi kaynaklarda Yemini'nin hayatına dair pek fazla bilgiye rastlanmamaktadır. Bu sebeple yazıma eserleriyle devam edeceğim.
Dediler zi keramet kanı Hayder
Dayanmaz derdimin dermanı Hayder
Hakk'ın kudreti sende ayandır
Velayet mülkinin sultanı Hayder
Kamu mümin'lerin kalbinde mihrin
Olubdur dini hem imanı Hayder
İmamü'l Müttekinsin bellü bayık
Erenler merdinin merdan'ı Hayder
Behişt ehline saki'i ezelsin
Hakk'ın sende erer ihsanı Hayder
Yemin derdmende kıl inayet
Dalalette komagıl anı Hayder
------------------------------------------
Ey saçı küfr-i siyah ü vey ruh i imanımız
Dest-i kudretten yazılmış vechine Kur'anımız
Men nice terk eyleyem hüsnnü cemal'in bilmezem
Cünki sensin can içinde can ü hem cananımız
Zahid ü abid bana der kim seversin hubları
Kim ki sevmez hubları oldur bizim şeytanımız
Ahsen'i surette gösterdi cemalin Ahmed'e
Leyletü-l-edrada fazl-ı Haliku-l-insanımız
Dünyevi mü'minlere zindan etmiştir Mustafa
Hakk bilür cennet olur vaslın ile zindanımız
Enbiya vü evliye'dır gösteren esrar-ı din
Zülf ü kaş u kirpiğinden mu'ciz burhanımız
Ey Yemini aşıka ilm ü amel arz eyleme
Aşıkın sem'ine sığmaz defter ü divanımız
------------------------------------------
Her gönül kim nur-i Hakk'dan zer gibi saf olmadı
Bu sıratullah içinde ehl-i a'raf olmadı
Arif-i nefs olmak istersen özünden vakıf ol
Arif-i nefs olanın da'vası güzaf olmadı
Hayme-i miad-ı Musa'dan haberdar olmayan
Ol simurg-ı Lamekan'ın menzili kaf olmadı
Nüh felek burcunda her kim ehl-i ebrar olmaya
Kaf ü nun emri içinde nun ile kaf olmadı
Men reanı Faz-ı Hakk'dan zahir oldu aleme
Özünü bilen bilür Hakk-ı sözüm laf olmadı
Levh-i Mahfuz-ı İlahi'dir cemal-ü bü-l beşer
Şol özünden bihaberler ehl-i insaf olmadı
Ey Yemini çün Kelamullah-ı natıkdır sözün
Görmeyen ayn-el-yakın bu yolda sarraf olmadı
-----------------------------------------
Lam elifden arşa pervaz eyledim
Kaf ü nun'den başıma tac eyledim
Nüh felek burcunda kurdum haymeyi
La mekan mülkini tarac eyledim
Kuvvet ü savt ü kelam nutku ruh
Cümlesini hüsne muhtac eyledim
Suret-i şabin katat görmek içün
Perde puşi gör ne mi'rac eyledim
Beyt-i mamur içre mesken tutalı
Ey Yemini günde bin hac eyledim
--------------------------------------
Limaallah'ın makamı vech-i Fazlullah imiş
Limenilmülkün lisanı nutk-i Fazlullah imiş
Kaf ü nun'un natıkı hem kainat'ın Halik'i
Küntü kenz'in aşık u maşuk'u Fazlullah imiş
Kuvvet-i savt u kelalın mebdei vü menşei
La mekan'ın gencinin sahibi Fazlullah imiş
Alem-i zat ü sıfattan ayni vü mahiyyeti
Hem münezzeh cümlesinden Zat-ı Fazlullah imiş
Gösteren esma-i hüsna öğreten esma-i kül
Söyleyen Taha vü Yasin ya'ni Fazlullah imiş
Sahib-i tenzil ü te'vil ü kitab-ı asman
Ol kelamullah-ı natık ya'ni Fazlullah imiş
Enbiya vü evliyan'nın ma'budu hem maksudu
Adem ü Havva'ya mazhar hüsn-i Fazlullah imiş
Leyletü-l-esra'da Ahmed gördüğü vech-i İlah
Suret-i şabin katat ya'ni ki Fazlullah imiş
Nüh felek ü çerh ile seyr eyleyen şems ü kamer
Beyt-i ma'murun esasi sakfı Fazlullah imiş
İsm olan bilkuvve vü bilfii'l fa vü dad ü lam
Ey Yemini her irenin namı Fazlullah imiş
----------------------------------------
Yemini'nin şiirlerine "Faziletname" adlı kıymetli eserinden bir bölüm eklemek istiyorum.
AHVAL-İ CEBRAİL EMİN VE KUTB-U ZAMAN
Gel ey söz ehli söyle yine sazın
Gönülden nutka cem eyle niyazın
Dilinde var iken fırsatı rivayet
Bu (dördüncü) fazilette beyan et
Bilirsin fazlı şaha yoktur nihayet
Ne hakkın ettiğini eyle rivayet
Olursun cümle ilm içinde mahir
Tamamın diyemezsin onun ahir
Eğer kağıt olsa yerler felekler
Yazarsa cümle adem alem-i melekler
Tamam olmaya bil vasfı Hayder
Kitab etseler ger erince mahşer
Tevarihten ne kadara dinledinse
Rivayatın sahihin anladınsa
Bize ondan beyan eyle kardeş
Kı müminler işitsin onu kardeş
Var iken elde fırsat söylesin dil
Geçer durmaz bu devran fanidir bil
Zayi etme demi nutka ağız ile
Sakın bu fırsatı fevt etme söyle
Cihan dar-ı fenadan geçti bil
Fenaya gönül verme çare kıl
Beka darına çün azm edeceksin
Bu menzilden bilirsin gideceksin
Fenada kıl beka darına dirlik
İkilik perdesinden geç eyle birlik
Cihan ziynetini ihtiyar-ı fahr et
Sana sen lutf eyle kendini yar et
Cihan yar-ı vefasızdır vefasız
Sen onu sevme vefasızdır vefasız
Havayi nefsi bırak rahmana uy
Sana kim dedi var şeytana uy
Rizayet ile şehvet marazından
Ki dirlik hasıl olur bu garazından
Münezzeh kıl özünü levhi laabdan
Ki haktan ayrı düşme ol sebepten
Özünü kurtar bu zülmani kafesten
Henüz ayrılmadan cismin nefesten
Adın zahid vurursun kuru lafı
İşin riyadır hak sözü olmaz sana kafi
Özün sofi derviş oldu bakarsın
Halayıkten hürmet azmet umarsın
Nakli nakl edersin laflar vurursun yalandır
Daha acep acep cümle ef'alin filandır
Onu bilmezsen ömrü zeyde el verirsin
Eline girse tenha yalvarırsın
Hemen arzuyu nefs ile ezersin
Libas zühd ile tafra satarsın
Gerçe suretin Adem ama özün dev
Halkı ezdirirsin eylersin dev
Ki mühib olsa bu mahluk seraser
Sana olmaya şöhrette beraber
İşin sonunu fehm ele ey miskin
Dimağını eyleme kibr ile perkin
Sana eğer izzet bu helayik
Bu resm ile anlaşılmaz hakayık
Sana put olmasın bu cihanı namus
Yakınlık oduna yak şem'i fanus
Riya fiilini sen terk kıl
Bend'i hakikati dinle gönlünde berk kıl
Fesada vermiş nefsi emare dimağın
Hazana ermiş kurumuş bostan bağın
Dışın sofi için dopdolu şektir
Bu resm ile kişi hilkatinde eşektir
Safatın Adem ef'alin şeytanı
Ne umarsın bu şerkten ey mürai
İblis şafatından gel beri ol
Babı erenler hakderi ol
Zümre-i şeyatine riaya olma
kalma bu esfelde hakka na olma
Erişmeden sen içinde azabın
Niçin dermiyesin ruşen hesabın
Derdine çamur sıvansın pünhan edersin
Niçin sen seni nihanı edersin
Özün de etme insan iken adın
Ne idi bunca kedduretlerin bunca muradın
Çün evvel bu imiş maksudu ermek
Yakininden yakin ol hakkı görmek
Hadis içinde bu sözdür elhak
Kendi özün bilen olur hak
Men arefe nefse fakat arefe Rabbe
Özün bilenden olur talib-i agah
Bilir her yerde hazırdır ol Allah
Muhit olan yakin olur cihana
Eğerçi nutkadır her türlü ana
Gözün görüp işittiğini bil
Ol dem asan olur cümle müşkil
Onun lutfunu bil ehl-i yemin ol
Cümle vesvas şeytandan emin ol
Hakkın nutkunu haktan gayrı bilme
Ateş-i cehl ile kuyu kaz bilme
Sana kim dedi bi marifet ol
Eriş muini rahmanı sıfat ol
Seyf-i riyazetle şeytanı katl et
Azabı hilm ile zail et
Tevazu ile kes kibrin başını
Zayi eder kibir erin işini
Hased başını kes sıdk ile derviş
Haseddir adamı eyler bed endiş
Kanaat ile hırsın boynunu vur
Ki kılmasın seni Allah'dan dur
Edip halka tevazu hem sehavet
İnsan isen eğer kıl bu nushu adet
Ef'al-i riyayı terk eyle kamu
Hilkat-ı insana reva mıdır tamu
Çünki sensin sui arza halife
Ne layıktır olasın ehl-i ciyfe
Özünü bil ey evlad-ı adem
Ne hilkatsin yakin ey nur-u alem
Yakin bil ki bu sözü ey nur-u dide
Senin için halk olundu aferide
Özün sultan velakin kulluğu kaabil
Reva mıdır olasın şekl-i şemail
Kim ki bilir esma ile zatı
Tecelli eyler seyr eder her safatı
Yemini'nin sözü ruş-u beyandır
Eğer fehmin var ise güneş ayandır
TRT'nin hazırladığı "Ulu Ozanlar" adlı belgesel serisinin Yemini ile ilgili bölümünü seyretmek için tıklayınız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder